logo
Anadolu Medeniyetler Müzesi
Anadolu Medeniyetler Müzesi
Anadolu Medeniyetler Müzesi - Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Ankara'nın Altındağ bölgesinde yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Anadolu topraklarında iz bırakmış antik uygarlıkların eşsiz eserlerini kronolojik bir sırayla ziyaretçilere sunar. Bu müze, bölgenin zengin tarihini ve arkeolojik mirasını yansıtan önemli bir merkezdir.

Anadolu'nun binlerce yıllık zengin tarihini bünyesinde barındıran önemli müzelerimizden biri de Anadolu Medeniyetler Müzesi'dir. Bu müze, eski çağlardan modern zamanlara kadar uzanan medeniyetlere dair değerli bilgiler sunmaktadır.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Antik Bir Tur

Ankara'nın Ulus bölgesindeki Atpazarı semtinde tarih kokan iki Osmanlı yapısı Anadolu Medeniyetler Müzesi'ne ev sahipliği yapmaktadır. Bu tarihi yapılar, Ankara Kalesi'nin dış duvarlarına komşu bir konumda bulunmaktadır. Bu iki önemli yapıdan ilki, Mahmut Paşa Bedesteni olarak bilinirken, diğeri ise Kurşunlu Han adıyla anılmaktadır. Bu tarihi binalar, müzeye dönüştürülerek kültür ve tarihe hizmet etmeye devam etmektedir.

Müzenin Tarihçesi

Anadolu Medeniyetleri Müzesi yapımında Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla Ankara'da bir Hitit müzesinin temelleri 1921'de atıldı. Bu önemli adım, o dönemin Hars Müdürü Mübarek Galip Bey ve Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver öncülüğünde gerçekleştirildi. Şu ana kadar Ankara'da bulunan Augustus Tapınağı ve Roma Hamamı gibi tarihi alanlardan toplanan eserler bir araya getirildi ve 1 Ekim 1921'de Akkale'de "Eti Müzesi" ya da bilinen diğer adıyla "Asar-ı Atika Müzesi" kurularak bu eserlerin korunması sağlandı. Bu girişim, zamanla Anadolu Medeniyetler Müzesi'ne dönüşerek Anadolu'nun zengin tarihini yansıtan en kapsamlı müzelerden biri haline geldi.

Müze, başlangıçta oldukça dar bir mekânda kurulduğu için kısa zamanda eserlerin korunabileceği daha geniş bir alana ihtiyaç duyuldu. Remzi Oğuz Arık'ın müze müdürlüğü yaptığı bir dönemde, bu müzenin Ankara Kalesi'ndeki mekânı, aslında bir depo görünümünde olduğunu belirtmiştir. İlginçtir ki müze koleksiyonu o dönemlerde genel halka değil, yalnızca tarih üzerine araştırma yapan uzmanlara açıktı.

Hızla gelişen bu koşullar altında, o dönemin Hars Müdürü Hamit Zübeyir Koşay, Ankara Kalesi’nin güneydoğusundaki terkedilmiş Mahmut Paşa Bedesteni ile Kurşunlu Han’ın onarılıp, müzenin yeni yuvası olabileceğini önerdi. Bu öneri, Maarif Vekili Saffet Arıkan'ın da desteğiyle kabul gördü. Bu kabul, 1938'den 1968'e kadar sürecek olan kapsamlı bir restorasyon sürecini başlattı.

1940 yılında, restorasyon çalışmaları devam ederken, bedestenin bir kısmı hızla restore edildi ve Alman Hititolog Hans Gustav Güterbock liderliğinde bir ekip Akkale'deki eserleri buraya transfer etti. 1943'te ise müzenin bir kısmı halkın ziyaretine açıldı. O dönemde Ankara Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Güterbock, birçok farklı kazı alanından gelen eserlerin restorasyon ve sergilenme işlerini de yönetti.

1948'e gelindiğinde, Kurşunlu Han'da gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları büyük bir aşama kaydetti ve müze yönetimi, Akkale'yi sadece depo olarak kullanma kararı alarak diğer tüm eserlerin Kurşunlu Han'da sergilenmesine hükmetti. Müze, 1968'de bugünkü ismini aldı ve kurumsal kimliğini kazandı.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi, tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar Anadolu'nun zengin tarihini yansıtan eşsiz eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Bu değerli müze, Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Han'ın çoğunu sergi alanı olarak kullanmakla kalmayıp, hanın bodrum kısmını da depolama amaçlı kullanmaktadır. Kütüphaneden fotoğraf ve restorasyon atölyelerine, konferans salonundan laboratuvarlara kadar birçok bölüme sahip olan müze, araştırmacılar için de oldukça zengin bir kaynaktır.

Anadolu toprakları üzerinde iz bırakmış medeniyetlere dair koleksiyonları kronolojik bir düzende sergileyen bu müze, global anlamda da büyük bir öneme sahiptir. Nitekim 1997 yılında İsviçre'nin Lozan şehrinde düzenlenen bir törenle Avrupa Müze Forumu tarafından 'Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'ne layık görülmüştür. Bu başarı ile Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Türkiye'de bu prestijli ödülü almayı başaran ilk müze olma unvanını kazanmıştır.


Anadolu Medeniyetleri Müzesi ücreti ne kadar ?

Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin giriş ücretleri genellikle ziyaretçilerin yaş guruplarına göre değişebilir. Ayrıca müzenin Türk vatandaşları için farklı,yabancı ziyaaretçiler için farklı ücret politikaları olabilir Güncel ücretleri ve detayları müzenin resmi web sitesi veya iletişim kanallarından ulaşabilirsiniz.Eğer müze kartınız varsa bu harikulade müzeyi bir yıl süresince ekstra bir ücret ödemeden dilediğinizce ziyaret edebilirsiniz.

Müze Koleksiyonları ve Sergiler

Anadolu Medeniyetler Müzesi, başlangıçta sadece Hitit eserleriyle kurulmuş bir "Hitit Müzesi" olarak düşünülmüştü. Ancak Maarif Vekâleti ve Hars Müdürlüğü'nün Anadolu'dan farklı bölgelerde bulunan değerli eserlerin Ankara'daki bu müzeye taşınmasını talep etmesi ile müzenin koleksiyonu genişlemiştir. Müze, şimdi sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda dünyanın en prestijli tarih ve arkeoloji müzelerinden biridir.

Bu müzenin muhteşem koleksiyonu, 1926-1932 yıllarında Yozgat'ta Alişar Höyüğü kazısında Von der Osten tarafından keşfedilen eserlerden, 1931-1939 yılları arasında Boğazköy'de Kurt Bittel tarafından yapılan kazıya, Maarif Vekilliği'nin 1932-1934 yıllarında Ahlatlıbel, Karalar ve Göllü Dağ'da ortaya çıkardığı kalıntılardan, Türk Tarih Kurumu'nun 1935-1942 yıllarında gerçekleştirdiği birçok kazıda bulduğu eserlere kadar geniş bir yelpazede seçkiler sunmaktadır. Müzede sergilenen MÖ 6200 yıllarına ait olan Çatalhöyük kent planı, şu ana kadar keşfedilen en eski harita olarak bilinir.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi Nerededir?

Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Türkiye'nin tarih boyunca sahne olduğu zengin medeniyetlerin izlerini barındıran bir kültür hazinesidir. Anadolu'nun Paleolitik çağdan bugüne uzanan tarihini merak edenler için Ankara'nın kalbinde, tarihi Ankara Kalesi'nin hemen yanında yer almaktadır. Osmanlı döneminden kalma zarif mimari detaylarıyla da ziyaretçilerini büyülemektedir. Müzenin etrafında, Rahmi M. Koç Müzesi ve Etnografya Müzesi gibi diğer önemli kültürel mekânlar da bulunmaktadır. Bu müzeyi ziyaret ederek, Anadolu'nun tarihine bir yolculuk yapabilirsiniz.

Ankara’nın Konumu

Ankara, toplamda 26.897 km²'lik geniş bir yüzölçüme sahiptir ve Türkiye'nin coğrafi koordinatları içerisinde 39.57 K enlem ile 32.53 D boylamda konumlanmıştır. Şehir, deniz seviyesinden tam olarak 890 metre yüksekte yer alarak, yüksek bir araziye sahip olduğunu gösterir. Coğrafi sınırlar bakımından Ankara'nın doğusunda Kırşehir ve Kırıkkale, batısında Eskişehir, kuzeyinde Çankırı, kuzeybatısında Bolu ve güneyinde ise Konya ile Aksaray gibi önemli iller bulunmaktadır. Ankara’nın ilçeleri arasında ise şunlar yer almaktadır:

·      Altındağ

·      Çankaya

·      Mamak

·      Keçiören

·      Sincan

·      Yenimahalle

·      Akyurt

·      Beypazarı

·      Çamlıdere

·      Çubuk

·      Elmadağ

·      Etimesgut

·      Evren

·      Kazan

·      Gölbaşı

·      Bala

·      Ayaş

·      Güdül

·      Haymana

·      Kalecik

·      Kızılcahamam

·      Nallıhan

·      Polatlı

·      Pursaklar

·      Şereflikoçhisar

Müzeye Ulaşım

Anadolu Medeniyetleri Müzesi, tarihi Ankara Kalesi yolunda ziyaretçilerini beklemektedir. Bu müze, Ankara'nın farklı bölgelerinden kolayca erişilebilir bir konumdadır. Ankara'nın çeşitli bölgelerinden Anadolu Medeniyetleri Müzesi ulaşım işlemi gerçekleşir. Müzeye nasıl ulaşabileceğiniz konusunda bazı öneriler aşağıda verilmiştir:

Kızılay:

Kızılay-Batıkent metro hattını kullanarak Ulus durağında inin. Ulus Çarşısı çıkışından devam ederek, yaklaşık 10 dakika sürecek yürüyüşle müzeye varabilirsiniz.

Çankaya:

Dikmen Caddesi yönünden gelirken 145 ya da 154 numaralı otobüsleri,

Oran'dan hareket ederken 185 numaralı otobüsü,

İlker Caddesi güzergahında iseniz 183 veya 186 numaralı otobüsleri tercih edebilirsiniz. Tüm bu otobüslerle Ulus Çarşısı durağında indikten sonra Çıkrıkçılar Yokuşu'ndan 10 dakikada müzeye ulaşabilirsiniz.

Mamak:

Kayaş, Ege Mahallesi, Doğukent, Abidinpaşa ve Akdere bölgelerinden hareket ederken çeşitli otobüs seçenekleriyle Anafartalar durağına gelip, buradan 10 dakikalık kısa bir yürüyüşle müzeye varabilirsiniz.

Gölbaşı:

105 ya da 106 numaralı otobüslerle Ulus Çarşısı durağında inin. Çıkrıkçılar Yokuşu boyunca ilerleyerek müzeye 10 dakika içerisinde ulaşabilirsiniz.

Keçiören:

Etlik ve Aşağı Eğlence'den hareketle, Bağlum yönünden gelen otobüslerle Ulus durağında inip, Anafartalar Caddesi'ni takip ederek müzeye kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Yenimahalle:

Batıkent ve Demetevler'den gelirken, metro ile Ulus durağına ulaşarak müzeye yürüyüşle erişim sağlayabilirsiniz.

Çayyolu ve Ümitköy bölgelerinden gelenler, Çayyolu-Kızılay metro hattını kullanarak, Kızılay'da aktarma yaparak Anafartalar durağında inebilir ve müzeye 10 dakika içinde yürüyerek ulaşabilirler.

Sincan:

Kayaş-Sincan banliyö treniyle Sıhhıye durağında inip, belirtilen otobüs numaralarıyla aktarma yaparak Anafartalar durağında inebilir ve 10 dakika içerisinde müzeye yürüyerek varabilirsiniz.

Anadolu Medeniyetler Müzesi'ni ziyaret etmek için bu yolları tercih ederek, Ankara'nın tarihine tanıklık edebilirsiniz.

Anadolu Medeniyetleri Müzesinde Neler Görebilirsiniz?

Anadolu Medeniyetleri Müzesi, 1997 yılında Avrupa'nın En İyi Müzesi unvanını kazanmıştır. Bu prestijli müzede eserler tarihi dönemlere göre özenle sınıflandırılmıştır. Bu dönemlerden biri de Paleolitik Çağ'a aittir. Bu bölümde göreceğiniz birçok taş ve kemik eser, Antalya'nın hemen yanı başındaki Karain Mağarası'nda gerçekleştirilen araştırmalarla gün yüzüne çıkarılmıştır. Aşağıda Anadolu Medeniyetleri Müzesi içerisinde yer alan eserler hakkında bilgiler verilmiştir.

Arkeolojik ve Sanat Eserleri

Neolitik Çağ'ın esintilerini taşıyan eserler, Çatalhöyük ve Burdur Hacılar gibi önemli kazı alanlarından Anadolu Medeniyetler Müzesi'ne taşınmıştır. Müze, Kalkolitik Çağ'a odaklandığında, bu dönemin Anadolu'daki ve yakın bölgelerdeki medeniyetlerin izlerini sergilemektedir.

Alacahöyük kazıları, müzenin Eski Tunç Çağı bölümünün kalbinde yer alıyor. Ancak sadece bu değil, yazının Anadolu'da ilk kez belirdiği dönemlere ait bilgilere Asur Ticaret Kolonileri Çağı bölümünde rastlamak mümkün. Müze, bu zengin içeriğiyle birlikte Hitit İmparatorluğu, Eski Hitit İmparatorluğu, Frig, Geç Hitit, Urartu ve Lidya dönemlerine ait nadide eserlere de ev sahipliği yapıyor.

Antik Döneme Ait Hazineler

Anadolu Medeniyetleri Müzesi, zengin tarihi geçmişiyle dikkat çeken Anadolu topraklarından çıkarılmış nadide eserleri bünyesinde barındırıyor. Bu değerli koleksiyondan öne çıkan bazı eserler şu şekildedir:

Ana Tanrıça Kibele Heykeli: Bereket ve doğurganlıkla sembolize edilen Kibele, Anadolu'dan Artemis'e uzanan kültürel bağlamda temsil edilmiştir. Heykel, Frig kabartmalarında ve Geç Hitit ile Asur sanatının etkisi altında yaratılmış örneklerle de karşımıza çıkar.

Kral Midas’ın Eşsiz Çalışma Masası: Tarihi derinliklere uzanan bu üç bin yıllık masa, Kral Midas’ın mezarından çıkan ahşap parçalardan rekonstrüe edilmiştir. Bu muhteşem eser, Anadolu'nun efsanevi kralının günlük yaşantısına dair ipuçları sunmaktadır.

Güneş Kursu: Hititlerin dini ve kraliyet sembolü olan bu değerli eser hükümdarlık ve kozmoloji arasındaki bağlantıyı gözler önüne seriyor.

Medusa Başlı Altın Kolye: Helenistik dönemin zanaatkarlık ve estetik anlayışını yansıtan bu kolye, üzerindeki Medusa başı ile göz kamaştırıcıdır.

Mısır Kraliçesinin Hitit Kralına Gönderdiği Mektup: Tarihi bir belge niteliği taşıyan bu tunç tablet, Hitit ve Mısır arasındaki diplomatik ilişkilere ışık tutmaktadır.

Dünya'nın İlk Haritası: Çatalhöyük'ten çıkan bu duvar resmi, modern dünyanın şehir planlama kavramına öncülük etmesi bakımından son derece değerlidir.

Frig Dönemi Ana Tanrıça Heykeli: Anadolu'nun antik dönemlerine ait bu benzersiz heykel, müze ziyaretçileri tarafından büyük ilgi görmekte.

Emziren Kadın Figürü: Ana tanrıça kültünün bu dönemdeki temsili olan bu eser, kadının doğurganlık ve bereket sembolü olarak tarih boyunca nasıl betimlendiğini gösteriyor.

Anadolu Medeniyetler Müzesi'nde sergilenen bu ve benzeri birçok eser, Anadolu'nun zengin tarihini ve kültürel mirasını tanımak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat sunmaktadır.

Hitit ve Frig Uygarlıkları

Hititler, MÖ 1750-1200 yılları arasında Anadolu'da etkin bir hakimiyet kurmuş ve bölgemizin tarihine damga vurmuş bir medeniyettir. Merkezi bir yönetim anlayışıyla Anadolu'ya ilk defa bu ölçekte bir düzen getiren Hititler, Asur Ticaret Kolonileri Dönemi'nden esinlenerek geliştirdiği sanatıyla da öne çıkar. Özellikle Boğazköy, İnandık, Eskiyapar, Alacahöyük gibi merkezlerde bu zengin sanat anlayışının izleri sürülebilir.

İnandık vazosu gibi kabartma sanatının en ünlü örnekleri, fildişi ve metalden yaratılmış tanrı-tanrıça figürleri, devasa boyutlardaki hayvan şeklindeki ritüel kapları, çivi yazısıyla yazılmış tabletler ve Hitit monarşisiyle ilişkilendirilen mühürler bu medeniyetin öne çıkan sanat eserleridir. Ayrıca Mısır Kraliçesi Naptera'nın Hitit Kraliçesi Puduhepa'ya yazdığı dostluk mektubu da tarihsel bir öneme sahiptir.

Frig Bölümü'ne gelindiğindeyse, MÖ 1200 yılında Hititlerin son buluşuyla Anadolu'da meydana gelen kültürel değişim rüzgarları hissedilmektedir. Yeni bir medeniyetin izleri, seramikten madene, ahşaptan süslemeye kadar pek çok alanda fark edilir. Friglerin elinden çıkan eserler, onların sanatta ne kadar ileri seviyede olduklarını açıkça göstermektedir. Gordion başta olmak üzere birçok merkezden toplanan eserler, Frig medeniyetinin zenginliğini sergilemektedir. Tunçtan yapılmış büyük kaplar, hayvan başlı kaplar, Friglere has takılar ve dikkat çekici oyuncaklar, bu bölümün öne çıkan parçalarıdır.

Aynı zamanda Urartular bölümü de Anadolu Medeniyetleri Müzesi içerisinde yer almaktadır. MÖ 900-600 yılları arasına tarihlenen Urartu Devleti, Doğu Anadolu'nun tarih sahnesinde önemli bir yere sahiptir. Bu dönemin izleri, Van-Altıntepe, Ağrı-Patnos, Erzincan- Altıntepe, Van-Toprakkale, Muş-Kayalıdere ve Adilcevaz ile Giyimli köyündeki arkeolojik buluntularla günümüze kadar gelmiştir. Urartular, madencilik ve inşaat alanlarında sergiledikleri ustalıkla tanınırlar. Kendilerine has mimari tarzlarıyla, sütunlu salonları, su yapıları ve yollarıyla etkileyici eserler bırakmışlardır.

Urartu sergisi, ziyaretçilere dönemin zengin kültürel mirasını gözler önüne sermektedir. Bu sergide, tunç ve fildişi işçiliğinin en güzel örnekleri olan mobilya parçaları, süslü kemerler, adak levhaları, şık iğneler, fibulalar, kolyeler ve çeşitli kaplar yer almaktadır. Bunun yanı sıra, savaş ve tarım aletlerine dair demir işçiliğinin örnekleri de sergileniyor. Altıntepe'de keşfedilen fildişinden yapılmış aslan heykeli, bu serginin öne çıkan parçalarından biridir. Bu heykel, Ön Asya bölgesinde bulunan en büyük fildişi aslan figürü olma özelliğini taşımaktadır. Bu eserler, Urartuların sanatta ve zanaatta ne derece ileri olduğunun canlı tanıklarıdır.

Anadolu Medeniyetleri Müzesine Ziyaret Rehberi

Anadolu Medeniyetleri Müzesi tam konum olarak Gözcü Sokak No:2, 06240 Ulus, ANKARA adresinde yer almaktadır. Anadolu Medeniyetleri Müzesi açılış saati 08:30 olup kapanış saati 17:30 olarak belirlenmiştir. Gişe kapanış ise 16:45’tir. Anadolu Medeniyetleri Müzesi giriş ücretleri ise 280 TL’dir.

Anadolu'nun tarih öncesi dönemlerinden itibaren gelen benzersiz eserlere ev sahipliği yapan bu eşsiz müze, tarihi Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Han olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. 2014 yılında geniş bir restorasyon geçiren müzede, ziyaretçilere Göbeklitepe'den getirilen T biçimli dikme replikaları ve sanal tur imkanlarıyla geçmişe doğru unutulmaz bir yolculuk sunuluyor.

1921'de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Eti Müzesi" vizyonuyla başlatılan bu projede, ülkemizin dört bir yanından getirilen Hitit eserleri bir araya getirilmiştir. İlk olarak Akkale Burcu, Augustus Mabedi ve Roma Hamamı kullanıldı. Ancak mekânın yetersiz kalmasıyla Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Han'ın restorasyonu 1938'de başlatıldı ve 1968'de tamamlandı. 1943'te bedestenin orta kısmı ziyarete açıldı.

1997 yılında "Avrupa’da Yılın Müzesi" unvanını alan Anadolu Medeniyetler Müzesi, dünya standartlarında bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır. Eserler, tarih öncesi dönemlerden itibaren kronolojik sırayla sergilenmektedir.

Müze ziyaretinizin ardından, Ankara Kalesi'ne çıkarak başkentin eşsiz manzarasını kuşbakışı izleyebilir, bölgede bulunan Rahmi M. Koç Müzesi'ne de bir göz atabilirsiniz. Tarihi Kaleiçi'nde bulunan And Cafe'de lezzetli bir kahve molası verebilir, Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi'nde düzenlenen etkinliklere katılabilirsiniz. Ankara'nın tarihini ve kültürünü doyasıya yaşayın!

Benzer İçerikler
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
İstanbul Arkeoloji Müzeleri
İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Zeugma Mozaik Müzesi
Zeugma Mozaik Müzesi
Profesyonel bir sürücü müsünüz? Şehrinizde ATL Sürücüsü Olun

Profesyonel bir sürücü müsünüz? Şehrinizde ATL Sürücüsü Olun

Sürücü ekibimize katılın ve küresel ATL deneyiminin bir parçası olun. ATL, sizi havaalanından veya limandan bir transfere ihtiyaç duyan ve şehre sıcak bir giriş yapmak isteyen gezginlerle bağlantı kurar.

HEMEN KAYIT OL!